Bu Blogda Ara

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Adımız-Soyadımız



                                                       Barbaros'un yaptıklarına...


Adın geçmesin,
biraz sevimsiz gözükecek bu gidiş ama
kötü değildi
biliyorsun, değildi.
Ancak lütfen bir yerlerde
ani kokular gelmesin burnuma
beni kendi gibi sevenlerin
ılık sözleri duyulmasın
çünkü “adın geçmesin” dedim söze başlarken.

Sabahları Kadıköy’den çocuklar da geçmesin mesela
zaten kapı önü banklardayız
zaten hava tatlı serin
zaten telli ve bildik şarkılar akıyor sigaralarımızdan
bir de yağmur yağmaz mı, ey!

Yüzünde, ikinci bir isme ihtiyaç duyan
bir ifade var bu çarşamba
geçmesin adın bu yüzden...
çünkü sen benimle doğmuş
hatta doğumumda bulunmuş bile olabilirsin.

Ne güzel hava. Hava ne hafif. Ne diyez!

İşte şimdi,
gönül rahatlığıyla korkabiliriz.

2 yorum:

Mehriban dedi ki...

Merhaba Sayın Şair,
Yazılarınızı takip edip, uzunca düşünüp, tahliller yapmayı isterim.Yazacaklarım asla bir eleştiri olmayıp sadece düşüncelerimdir.Ve bilmenizi isterim ki ben bir edebiyat öğrencisiyim ve lise yıllarımdan bu yana Türkçe ve diğer diller ve edebiyatlar üzerine elimden geldiğince uğraşmaya çalıştım ve çalışıyorum.Şiirlerinize bir çimdik yorum katmak isterim müsadenizle.
Şiirleriniz gördüğüm kadarıyla Edip Cansever tarzına yakın ve derin imgeleriniz şiirin geneline hakim.Bu yüzden de çok kapalı duruyor.Hem kabullenmesi zor hem de tabiri caizse "köfteyi çakması.". Biraz "Raven" vari bir hava da sezmek mümkün."Diyez" imgesi tam bir nokta atışı olmuş.Havayı,hafifliği,uyumu,doğayı,sözcüklerin raksını,bütünleşmeyi "tam anlamında" vermiş.Ama etki herkese nail olmayabilir.Bu yüzden sanki daha çok Edgar Allan Poe okunmalı mı?Ya da başka çeşitler.Anlamı asla savurmuyorsunuz,sadece "bence" arada tutarsızlık var ya da sizin "daha önce dediğim gibi" kapalı imgeleriniz böyle yansıtıyor.Mesela başta "adın geçmesin, kötü gözükecek bu gidiş." Gidiş nerden çıktı,hangi gidiş,ne zaman gelmişti ki?!Yani hikaye kitabın ortasında başlayıp yine ortasının biraz ilerisinde bitiyor ve tadı sizin ve bizim damağımızda kalıyor.Sanki bir vurkaç!Gerisi muallak.Gerisi hayal gücümüzün götürdüğü yer?!Ama hepimiz daha fazlasını hakediyoruz sizin şiirlerde.Tadına doymak mesela.Yazı şekliniz Atilla İlhan'ımsı ama yine ilk harfle kendi imzanızı taşıyor.
Şiirleriniz için teşekkürler.

Serdar Seren dedi ki...

Detaylı ve değerli yorumun için teşekkür ederim. Ayrıca, sadece şairin değil, okurun da didişken olmasını önemli bulurum.
Yorum, eleştiri ve hatta taleplerin, aslında benim şiirimin amacına ulaştığını ve benim istediğim kadar olduğunu gösteriyor bana. Benim için şiiri yazan ve okuyan olarak ideal ilişki ve anlaşılma oranı, tam da senin tarif ettiğin gibi... (örneğin ne zaman gitti, kim gitti, ne zaman gelmişti... boşver.)
Yani tam olarak isteklerini hiç karşılayamayacak olabilirim ama yazmaya devam edeceğim kesin.

Sevgiyle...