Bu Blogda Ara

22 Mayıs 2009 Cuma

ihtiyaçtan yazılık

Sana bir şeyler söylemeye
ihtiyacım var.
Söyleyeceklerimin de
sana ihtiyacı var.
Bu durumda kimsenin
bana ihtiyacı yok.

Anlıyorum...

16 Mayıs 2009 Cumartesi

Nöbetçi efkar

Bu saatte bir yerlerde
açık bir efkar
mutlaka olmalı.

Tutup adamı
rakısından vurmalı.
Biraz hüzünlü ve
yerden yere çalmalı.
Parmak gibi ince
ciğerine dolmalı...
Issız sokakta adım adım
çocukluğuna basmalı!

Bu saatte...
Bir yerlerde...
Mutlaka...

Ben(siz)

Siz hepsini istediniz benden
bense paylaşmak istediğim kadarını...
Daha fazlası “ben” olmazdı
anlatamadım.

Hatırlanacak güzel anları
yaşayarak yaratmak peşindeyken ben
Siz “benim” demenin tadındaydınız
keşke fikrimi alsaydınız!

Zorla “farklı” yaptınız beni
farklı olduğumu sandınız
kendinizi inandırdınız.

Serhoştum,
Sabahı beklemeliydiniz...

“Hayat”ınız olmak için
hiçbir şey yapmadım
ama siz hep öyle dediniz.
Benle yaşarken
beni de beklemeliydiniz...

Sonra kaçak koydunuz adımı
“adi” zaman zaman
bazen de çapkın...
oysa adımı bana sorsaydınız
söylerdim!..

Tanrı olmak

Kırmızılar gibiydin ve maviler...
Renkler seçilemiyordu
gözlerine bakılamıyordu
ve büyülüydü her halin...

Oturup düşünmek gerekiyordu senin üstüne.
Bakışını hak etmek için
ışık olmak gerekliydi...
Sana dokunmayı hayal etmek içinse
hep çok erkendi...
Dişlerini görmeye dayanmak çok zordu
ve gülümsemene karşı koymak...
Farklıydı sanki soluduğun hava,
Işık parçaları vardı çevrende...
Ve sırf melek diyebilmek için sana
tanrı olmak isterdim...

Ne keyif

Küstah bakışları
yüksek topukları özlüyorum
kadın kokan kadınları...
En silik anları
en garip notları hatırlıyorum.

Öyle güzel anları özlüyorum ki
ve o anları öyle güzel özlüyorum ki
ne keyif, ne keyif!

7 Mayıs 2009 Perşembe

sıfır

Adam hiçbir şey dememiş
"hiç" demiş...
Doğrudur.

Bir de bugüne sormalı
sıfır, "var" mıdır
"yok" mudur?