Bu Blogda Ara

23 Ağustos 2011 Salı

boydan boya

Halbuki her gün başka bir
duyguyla da boyanabilir vücut

bir tatlı nefret
hain bir hüzün
ani bir kararsızlık
bitik bir coşku
geçici bir kin

kalıcı hırs
namussuz mutluluk
korkak aşk
kopuk sadakat
kıvrak korku
ritmik cesaret
alımsız saygı
karşılıksız öfke
çoklu anlayış
seçilmiş yalnızlık
değerli ihanet
bireysel tatmin
anlamlı kahır
evsiz kıskançlık
keskin pişmanlık

belli belirsiz hatlarla
her gün yeniden
ve belirgin boşluklarla

vücudunun en kayıp yerinden
en ayıp yerine.

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Ağustos'un ölüm tercihi

İşte şimdi Eylül’e fışkırır kitaplar
denizlerin son diplerinden,
çok çok kitaplar
tek tek kitaplar

abur cubur denizlerin...


aksak ritmin
yoksul kıvrımları hatırlatır şimdi

- Vitamin!

Ah! her günün eskileri
ah! gün eskileri
ah! gün ölüleri
sonsuz gün ahları...

İşte şimdi fışkırır
kalın dudaklı sayfalardan
Eylül nefesleri

içinden küçülen dipli şiirlerin.

10 Ağustos 2011 Çarşamba

+erkek


veni

denizkızlarının var olduğunu
gemiler öğretti bana
ve çünkü hâlâ erkek hakimiyetinde
ve hâlâ güçlüler.
Ki aslında kadınlar
koltukaltlarını gösterdikleri an
çıplak hissediyorlar.

vidi

memebilmez dillerde
dedikoduya ihtiyaç duymayan kadınlara
orospu denir.
Bilinir ki, en cesur olanları
eşeyli konuşmalardır.

vici

asla kazanmak yok.

yandayım

Biz bir hayatı değil
hayatın birini
yazmaya çalıştık.
işte o yüzden içmenin en güzel yanı;
yanı...

Yani yan tarafı.


3 Ağustos 2011 Çarşamba

Cız Müziği

Demiştim ki,
çocukluk sesi çıkaran
enstrümanlar var...
basıldıkça “şoort” diyor
“çeşmee” diye bağırıyor.

Sen istersen
güzel sesini saklamayan
gemi altı dalgaları gibi düşün.
köpük köpük günlerin
patlayan pişmanlıkları...

Çaldıkça o enstrümanlar
-yani saçları taranan
yemekleri yedirilen
öğlen uykusuna yatırılan enstrümanlar-
ilk yetişkin, bir kez daha büyüyor.

Tuşuna mı basınca
teline mi vurunca...
“Cızz” ediyor.

Varlık Dergisi Eylül/2011