Sadece küçük bir
tahta iskele çocuğuyum ben
fazlasını hiç
iddia etmedim.
Sanki o iskelede
doğmuş gibiyimdir ben
ilk onun üstünde
emeklemiş
ilk onun üstünde
aşık olmuş gibi...
bilir misin?
Ben hala onun üstünde
ağlarım,
sesimin ahşap
olması bundandır.
Kasabanın
kendinden çok
iskeleyi
sevmişimdir
hatta inanırım
ki;
kasaba, o iskele
için kurulmuştur!
Her kırık tahtası
sessiz müzik
yapan bir eski piyanonun tuşu...
benim Haziran’ı
gösteren pusulam
çocukluğumun tahta
iskeleti.